tasarruf

tasarruf
1) употребле́ние, испо́льзование, примене́ние; владе́ние

tasarruf ehliyeti — юр. правоспосо́бность, дееспосо́бность

2) бережли́вость, эконо́мность, эконо́мия

zaman ve para tasarrufu — эконо́мия вре́мени и средств

3) сбереже́ния

tasarruf bankası — сберега́тельный банк

tasarruf sandığı cüzdanı — сберега́тельная кни́жка

tasarruf etmek — а) владе́ть, облада́ть; б) сберега́ть, эконо́мить; в) разг. бере́чь что-л.


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Смотреть что такое "tasarruf" в других словарях:

  • tasarruf — is., Ar. taṣarruf 1) Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı. R. N. Güntekin 2) ekon. Tutum 3) ekon. Para biriktirme, artırım Birleşik Sözler tasarruf bonosu zorunlu tasarruf Atasözü, Deyim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tasarruf etmek — 1) bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak 2) bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak 3) para biriktirmek Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tasarruf — (A.) [ فﺮﺼﺕ ] 1. tutum. 2. elinde bulundurma. 3. para arttırma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TASARRUF — İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sâhib olmak. İdare etmek. Sâhiblik. Kullanma hakkı. * (Para veya mal) artırma. * Bir şeye karışıp müdahale etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tasarruf — bir şeyden yararlanabilme ve o şey üzerinde fiili veya hukuki işlem yapabilme gücü …   Hukuk Sözlüğü

  • tasarruf bonosu — is., ekon. Maaş gibi kazançlarla bazı satışlarda devletin borçlanması yolu ile yapılan kesintiye karşılık verilen ve üzerinde faiz kuponları bulunan senet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zorunlu tasarruf — is. Mecburen yapılması gereken tasarruf …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • YED-İ TASARRUF — Sahibolma, sâhiblik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ölüme bağlı tasarruf — gerçek kişilerin, ölümünden sonra hukuki etki ve hükümler doğurmak üzere yapmış olduğu hukuki işlem …   Hukuk Sözlüğü

  • MUTASARRIF — Tasarruf hakkı ve salâhiyyeti olan. Tasarruf eden. Bir işi kendi isteğine göre idâre eden. Bir malın sahibi. * Eskiden, vilâyetten küçük olan Sancağın en büyük idâre âmiri …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tawmak — tasarruf etmek, I, 519 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»